Muslu ağa Vakfına aittir. İlk olarak M. 1638 tarihinde I. Ahmet’in vezirlerinden Sülün Muslu Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Sultan Abdülmecit döneminde yenilenmiş ve iki katlı olarak düzenlenmiş olan, Ahşap Mevlevihane XIX. Yüzyıl Barok sanatının Anadolu’daki en güzel örneklerinden biridir. Binanın en görkemli cephesi, ahşap barok motiflerle bezenmiş sütun dizisine sahip ve bütün cephe boyunca uzanan balkonu sebebiyle Bey sokağına bakan cephesidir. Diğer cephelerde ise sade bir ihtişam gözlenmektedir.
Mevlevihane’nin alt katı günlük kullanım için genişçe bir sofadan geçilen dört odadan oluşmaktadır. Sofanın hemen sağında görkemli tavan göbeği ve kitaplığı ile diğer odalardan farklı, Şeyhin misafirlerini kabul ettiği başoda bulunmaktadır.
Mevlevihane’nin ikinci katında bulunan balkona, kısmen kesme taş ve üzeri örtülü ahşap bir merdivenle ulaşılmaktadır. Ahşap merdivenin başında, korkuluğu duvara sabitlemek için yapılmış ve geçit şeklinde düzenlenmiş ahşapların birleştiği yerdeki barok ahşap oymaların üzerine Mevlevi külahı yerleştirilmiştir.
Semahane, doğu yönündeki ahşap kafes ile ayrılan kadınlar bölümü hariç tek bir mekan olarak düzenlenmiştir. Balkonun doğu tarafında yan yana bulunan iki sade kapı ile kadınlar mahfiline ve bütün doğu cephesi boyunca uzanan dar bir koridora ve yanındaki odaya geçilmektedir.